Kategoriler
SPOR

Yüreğim Ağzımda Bir Soru: O Sene Bu Sene mi? Fenerbahçe Şampiyon Olur mu?

Hayaller ve Gerçekler Arasında Bir Araf: O Sene Bu Sene mi?

Blogumun ilk yazısına hoş geldiniz. Bir Fenerbahçeli olarak, her sezon başı olduğu gibi yine aynı soruyla boğuşuyorum ama bu sefer hislerim çok daha karmaşık. Geçen sezonu 99 puanla, rekorlar kırarak ama yine de ikinci bitirmenin o kahredici acısı hala taze. Üstüne, derbilerde Trabzonspor’u yenerken, ezeli rakiplerimiz Beşiktaş ve Galatasaray’a karşı boynumuzun bükük kalması da cabası…

Ve şimdi, tüm bu hayal kırıklıklarının ortasında, bir umut ışığı gibi parlayan, ama bir o kadar da soru işareti yaratan bir gerçek var: José Mourinho.

Peki, transfer tahtasında henüz yaprak kımıldamazken, geçen sezonun yaraları bu kadar derinken, gerçekten soruyorum: Fenerbahçe şampiyon olabilir mi?

Mourinho: İlaç mı, Sadece Heyecan mı?

José Mourinho ismi, Saracoğlu’nun çimlerine ayak bastığında hepimiz bir rüyaya uyandık. “The Special One”, kupalara ambargo koyan, kazanmaktan başka bir şeyi kabul etmeyen o büyük efsane artık bizimdi. Bu, şüphesiz Ali Koç yönetiminin en büyük hamlesiydi ve hepimize “Artık yeter, şampiyonluk zamanı!” mesajını verdi.

Ancak madalyonun bir de öteki yüzü var. Geçen sezonki derbi karnemiz… Trabzonspor’a karşı alınan galibiyetler teselli olsa da, şampiyonluk yolundaki direkt rakiplerimiz Galatasaray ve Beşiktaş’a karşı alınan mağlubiyetler, Mourinho’nun bile tek başına sihirli bir değnek olmadığını bize acı bir şekilde gösterdi. O maçlarda hissettiğimiz çaresizlik, bu sezona dair umutlarımıza ister istemez bir gölge düşürüyor. Mourinho’nun o “kazanan” kimliğini, o taktiksel dehasını tam olarak bu maçlarda, o en kritik anlarda görmeye ihtiyacımız var.

Transfer Sessizliği ve Sabır Testimiz

Haziran ayını bitirmek üzereyiz ve sosyal medyada her gün onlarca isim havalarda uçuşurken, kulübümüzden henüz resmi bir “Kamuyu Aydınlatma Platformu” (KAP) açıklaması gelmedi. Bu sessizlik, bir yandan “Doğru zamanı bekliyorlar, büyük oynuyorlar” diye düşündürerek umut verse de, diğer yandan bir Fenerbahçeli olarak içimizdeki o sabırsız çocuğu kemiriyor.

Geçen sezon 99 puan toplayan o değerli kadronun iskeletini korumak elbette önemli. Ama şampiyonluğu 1-2 kritik maçla, birkaç puanla kaçırdığımız gerçeği de ortada. O son adımı atabilmek, o kilitli kapıyı açabilmek için Mourinho’nun vizyonuna uygun, takıma seviye atlatacak, özellikle derbilerde sorumluluk almaktan çekinmeyecek “karakterli” oyunculara ihtiyacımız olduğu aşikar.

Bu sessizlik, büyük bir fırtınanın habercisi mi, yoksa bir kararsızlığın mı işareti? İşte biz taraftarlar, şu anda bu sorunun cevabını bekleyerek yaşıyoruz.

Şampiyonluk İçin “Olmazsa Olmazlar”

Bir taraftar olarak baktığımda, bu sezon şampiyonluğun şifreleri benim için çok net:

  1. Derbi Hegemonyası: Artık kaçış yok. Şampiyon olmak istiyorsak, içerde veya dışarda, Kadıköy’de veya deplasmanda fark etmeksizin ezeli rakiplerimizi yenmek zorundayız. Mourinho’nun en büyük sınavı bu olacak.
  2. Nokta Atışı Transferler: Sayıca çok değil, takıma direkt etki edecek, kaliteyi ve mentaliteyi yükseltecek 3-4 kilit oyuncu, bu takımı şampiyon yapar. Beklentimiz bu yönde.
  3. Mourinho’nun Sisteminin Oturması: Geçen sezonun ikinci yarısında gelen bir teknik direktörün takıma tam adapte olması zaman alabilir. Bu sezon başından itibaren Mourinho’nun kendi sistemini, kendi oyuncularıyla kurup takıma ezberletmesi gerekiyor.
  4. Taraftar Olarak Biz: Geçen sezonki 99 puanlık mücadelede en büyük güç bizdik. Bu sezon da, transferin gecikmesine ya da olası bir kötü sonuca takılmadan, son ana kadar bu takıma ve Mourinho’ya olan inancımızı korumalıyız. Saracoğlu’nu yine cehenneme çevirmeliyiz.

Sonuç: Umutla Bekleyiş

Sevgili renktaşlar, evet, ortada henüz bir transfer yok. Evet, geçen sezonun yaraları ve derbi sonuçları canımızı sıkıyor. Ama tüm bunların karşısında da José Mourinho gibi bir gerçek var.

Belki de bu sessizlik, doğru adımları atmak için titiz bir çalışmanın ürünüdür. Belki de Mourinho, yapbozun eksik parçalarını bulmuş, sadece doğru zamanı bekliyordur.

Bir Fenerbahçeli olarak görevimiz hayal kurmaktır. Ama bu sezon hayallerimiz kadar gerçeklere de sıkı sıkıya bağlıyız. Atılacak adımları, gelecek oyuncuları ve en önemlisi, derbilerde göstereceğimiz karakteri bekliyoruz.

O sene bu sene mi? Bilmiyorum. Ama Mourinho ile bu soruyu sormak bile, geçmiş yıllara göre çok daha heyecan verici. Umudumuzu kaybetmeden, sabırla bekleyelim. Bu filmin sonu güzel bitecek diye inanmak istiyorum.

Siz bu sessizlik ve derbi karnemiz hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda dertleşelim.

profil resmi

Sesli Özet üret

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir